Ana, baba ve öğretmenlerin öğrenciden genel beklentisi, onların "derslerine çok çalışıp, başarılı olmaları" yönündedir. Beklenti böyle olunca başarısızlığın nedeni, "yeterince çalışmamak" olarak görülmekte ve öğrenciden sürekli daha çok çalışması istenmektedir. Oysa gerekli olan "Bilinçsizce çok çalışmak" değil; verimli ders çalışma yollarını iyi bilerek ve bunlardan gereğince yararlanarak etkili çalışmaktır.
VERİMLİ DERS ÇALIŞMA YÖNTEMLERİ NELERDİR ?
I- AMAÇLARINIZI BELİRLEYİNİZ
Her çalışma bir amaca yönelik olmalıdır. Bu amaçlar, bir sorunun çözümünü öğrenmek, bir yazıdaki ana düşünceyi bulabilmek vs. olabilir. Bunları iyi belirleyerek çalışmaya başlayan kişiler, bu yakın amaçlara ulaşa ulaşa sınıfını geçmek, okulunu bitirmek ve sınavı kazanmak biçiminde özetlenen uzaktaki amaçlarına da ulaşmaktadırlar.
II- PLANLI ÇALIŞINIZ
Birden çok iş ya da ders üzerinde aynı günde çalışmanız gerektiğinde hangisinden işe başlayacağınızı bilemediğiniz ya da çalışmaya başlamak için karar veremediğiniz anlar oluyor mu? Bu soruya yanıtınız "evet" ise, sizin planlı çalışmayı bilmediğinizi kolayca söyleyebiliriz. Bu tür bir durumla, yani aynı zamanda birden çok dersi çalışmayla yüz yüze geldiğinizde, derslerden her birinin üzerinizde yarattığı ruhsal baskı, bunlardan herhangi birine kendinizi tümüyle vermenizi engelleyerek ve verimsiz biçimde işlerden birini bırakıp ötekine atılmanıza neden olacaktır.
Bu tür kararsızlık ve karışıklık ancak hangi dersi ne zaman yapacağınızı belirli bir sıraya koymakla, yani "karar vermekle" ortadan kalkar. Plan; "nasıl", "ne zaman" ve "nerede" çalışacağınıza karar vermek demektir.
Öğrenciler günlük ve haftalık bölümleri de olan aylık çalışma planlarında;
1- Hangi derslere, haftanın hangi günleri çalışacaklarını,
2- Geçmiş konuların yinelemesine ne zaman yer vereceklerini,
3- Sınav tarihlerini,
4- Hazırlayacakları ödevlerin neler olduğunu ve zamanını,
5- Planlarına aldıkları, ancak çeşitli nedenlerden ötürü zamanında yapamadıkları çalışmalarını ne zaman tamamlayacaklarını,
6- Dinlenme, müzik dinleme, televizyon izleme, spor yapma, sinema ve tiyatroya gitme gibi ders dışı etkinliklere ne zaman yer vereceklerini göstermelidirler.
III- ZAMANI VERİMLİ KULLANINIZ
İnsanlar bedensel, zihinsel, duygusal yapı, ilgileri ve yetenekleri bakımından birbirlerinden ayrılırlar. Bir öğrencinin isteyerek çalıştığı ve hemen öğrendiği bir dersi, diğer bir öğrenci zor öğrenebilir. Bir başka öğrenciyse çabuk yorulabilir ya da çalışmak istemeyebilir. Bu nedenle bir ders ya da konu içinde ayrılacak süre öğrenciden öğrenciye değişir. Her öğrenci zamanı kendine göre ayarlamalıdır.
Bir saat çalıştıktan sonra araya 10 - 15 dakikalık dinlenme aralığı koymak yararlı olur. Böylece bir saatlik çalışma sonunda dağılan dikkat ve azalan verim yeniden kazanılır.
IV- VERİMİ AZALTICI ETKENLERİ ORTADAN KALDIRINIZ
Çalışmaya başlamadan önce, yorgunluk, uykusuzluk, ağrı, sızı, üzüntü, korku, öfke, aşırı kaygı, fazla heyecan, endişe, açlık, aşırı tokluk, aile dertleri, normalin altında ve üstündeki fiziki şartlar (çok sıcak, çok soğuk gibi) acelecilik, telaş, araç ve gereç noksanlığı gibi etkenlerin elden geldiğince giderilmesi gerekir.
V- UYGUN BİR ÇALIŞMA ORTAMI SEÇİNİZ
Çalışma yerinin seçimi çok önemlidir. Çalışma yeri derli toplu ve yalın, elden geldiğince alışılmış ve dış uyarılara kapalı olmalıdır. Ayrıca ışık, ısı gibi fiziksel sorunları da çözümlenmelidir. Ayrı bir yerin sağlanamaması durumu çalışmadan kaçmanın bir nedeni olmamalı, elverişsiz koşullarda da ders çalışmaya alışmalıdır.
VI- DİKKATİNİZİ UYANIK TUTUNUZ
İnsanda dikkat her an vardır, önemli olan bunun çalışılan konu üzerinde toplanabilmesidir. Sevilen ve ilgi duyulan bir konu, dikkatin uyanık tutulmasına yardım eder. Sürekli belirli yerlerde çalışmak, gürültünün bulunmadığı ortamlarda çalışmak, sandalyede oturarak çalışmak, masada gerekli araçlar dışında başka şeyler bulundurmamak, çalışma yerini 18-20 derece sıcaklıkta tutmak, işleri sıraya koymak, işleri bitirmede kendinizle yarış kararı almak, her seferinde bir çeşit işle çalışmak dikkatin dağılmasını önleyici yöntemlerdir.
VII- DERSE HAZIRLIKLI GELİNİZ
Başarılı olmanın yollarından biri de derslerin işlenmesine etkin olarak katılmaktır. Derslerde sürekli edilgin durumda kalan öğrencilerin işlenen konuları anlamaları zordur. Öğrenciler okula gelmeden önce, o gün işleyecekleri konuları gözden geçirmelidirler. Böylece hem derslerin işlenişine katılmak için gerekli güveni kazanırlar, hem de öğretmenin anlattıklarını daha kolay anlarlar.
VIII- ETKİN DİNLEME ve NOT TUTMA
Dinleme bir beceridir. Ve bu beceri birtakım ilke ve yöntemlerle çok daha etkili bir biçimde kullanılabilir. İnsan iletişiminin yaklaşık %90 ı sözel olarak yapılmaktadır. Bu iletişinin ancak yarısı kısa bir süre sonra anımsanabilir. Aradan bir süre geçtiğinde ise % 20 - 25 ini bile zor anımsarız. Bütün bu nedenlerden dolayı etkin dinleme ilke ve yöntemlerini öğrenmek ve bunları uygulamak daha da önem kazanmaktadır.
Etkili dinleme sadece söylenilenleri duymak değil, aynı zamanda bu söylenenleri önemli bulmak, kavramak ve değerlendirmektir. Unutulmamalıdır ki, dinleme etkin bir süreçtir.
IX- ARAÇ - GEREÇ VE KAYNAKLARDAN YARARLANINIZ
Öğrenci, herhangi bir konunun öğrenilmesinde, basılı araçlara ne kadar baş vurursa, öğrenme ilgisi ve zihinsel yetileri de o kadar çok genişleyecektir.
Basılı öğrenme araçlarından yararlanmada çizelge grafik, harita ve resimlerin özel bir önemi vardır. Bunlar sayfalarca anlatılan bilgileri topluca ve bir arada vererek o konunun kavranmasına yardımcı olmaktadırlar.
X- VERİMLİ OKUYUNUZ
Okuma, öğrenmenin en temel yoludur. Öğrenmede hızlı okuma önemli ve gereklidir. Hızlı okumayla hem okunanlar daha iyi anlaşılır, hem de zamandan kazanılır. Okuma hızı lise öğrencileri için yaklaşık 180-220 sözcüktür. Bu hız okunulan yazının niteliğine ve okumanın amacına göre ayarlanmalıdır. Zaman geçirmek amacıyla bir hikaye veya roman okurken okuma hızı oldukça yüksek olabilir. Ama okuma, yorum yapma, eleştirme, özet çıkarma için yapılıyorsa okuma hızı yavaş olmalıdır.
XI-ARALIKLI YİNELEMELER YAPARAK UNUTMAYI ÖNLEYİNİZ
Öğrenilenler zamanla unutulabilir. Unutmayı önlemenin iki yolu vardır. Bunlardan biri öğrenilen bilgileri yeri geldikçe kullanmak, diğeri de aralıklı olarak yinelemektir.Öğrenciler öğrendiklerini yeri geldikçe kullacaklar, bu bilgilerin işe yaradığını görecekler, hem de yeni bilgiler edinmeye yöneleceklerdir.
XII- SINAVLARIMI NASIL ATLATIRIM ?
Eğitim psikologlarından en iyi on öneri:
Yardım alın: Öğretmenlerinize sınava nasıl çalışılabileceğini sorun.
Çalışır ve yinelerken kısa aralar verin: Yorgun bir zihin iyi anımsayamaz.
Çalışma programı yapın: En iyi çalışabileceğinizi düşündüğünüz zamanlarda yinelemeler yapın.
Sağlıklı kalın: İyi uyuyun ve yeterli beslenin.
Egzersiz yapın: Yürüyün, koşun, herhangi bir sporla uğraşın.
Olumlu düşünün: Başarısızlığı veya geleceği düşünmeyin.
Elinizden gelenin en iyisini yapın: Hiç kimse daha çoğunu yapamaz.
Tetikte olun: Hasta gibi hissederseniz, endişeleriniz hakkında birileriyle konuşun.
Çok rahat ta davranmayın: Sınav konusunda ölçülü endişe çok çalışmanızı sağlar.
Akıllı olun: Eğer sınavdan sonra bu konuyu konuşmak istemiyorsanız, konuşmayın. Aslında bu konuda hiç düşünmeyin bile. Yapılan yapılmıştır. Yazdıklarınızı değiştiremezsiniz.
Adres:
Bucak Mah. Zübeyde Hanım Cad. B Blok No 52/1 İç Kapı No 1 Altınordu / ORDU
Telefon
452 223 16 61